Son Dakika:
SAT komandolarının kullanacağı 8 adet yüksek basınçlı hava kompresörü için ihale açıldı. İhaleyi haberleştiren Sözcü gazetesi alenen yalan bilgilerle ihaleyi zan altında bırakmaktan çekinmedi. İhalenin şartnamesine ‘Yunanistan yapımı’ şartı konulduğunu öne süren gazete, istihbarat zaafiyeti yaşanabileceği iftirasını atmaktan çekinmedi. İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Sözcü'nün yalanlarını madde madde ifşa etti. Ersoy, ihale şartnamesinde 'Yunan malı şartı' içeren bir madde olmadığını belirterek, "kurumlarımızı karalamak gazetecilik değildir" sözleriyle sert tepki gösterdi. İçişleri Bakanlığı'na bağlı Jandarma Genel Komutanlığı, su altı arama kurtarma timlerinin ihtiyacı için 8 adet yüksek basınçlı hava kompresörü satın alınması için ihale açtı. 'YUNANİSTAN YAPIMI KOMPRESÖR' YALANI Sözcü, ihale şartnamesinde 'Yunanistan yapımı kompresör' şartı konulduğu öne sürdü. İhale şartnamesine giren Paramina marka Yunan malı kompresörün Türkiye'de servis hizmeti bulunmadığı ve firmanın adresinin de Atina'nın yakınlarındaki Attika bölgesi olarak göründüğü yazan gazetenin yalanları bununla sınırlı kalmadı. 'GÜVENLİK ZAAFİYETİ' İDDİASI Kompresör sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın CİMER'e şikayette bulunduğu yazan Sözcü, Yunan firmasında çalışan personelin istihbarat personeli olabileceği ve güvenlik zaafiyeti yaşatabileceğini iddiasında bulundu. Ancak Sözcü'nün mumu yatsıya kadar bile yanmadı. YUNAN MALI ŞARTI YOK! İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, tamamen yalan bilgilerle oluşturulan haberi madde madde ifşa etti. Ersoy'un Twitter adresinden yaptığı bilgilendirme şu şekilde: JGK tarafından ayrıntılı açıklama yapılacaktır. 1.İstenilen teknik kapasiteye sahip toplam beş firma ile görüşülmüştür. 2.Bunlardan üç firma teklif vermek istemiştir. 3.Teklif verecek firmalardan biri de yerli ve millidir ve %15 fiyat avantajı vardır. 4.İhale 8 Aralık'ta yapılacaktır. Kesinlikle yunan malı şartı arayan bir şartname yoktur. 5.Toplam piyasa değeri 500 bin lirayı bile bulmayan bir alım için istenilen teknik kapasiteye haiz ürünü bulunmayan firmanın oyuncağı olup kurumlarımızı karalamak gazetecilik değildir. https://twitter.com/mehmetersoy57/status/1597144171747299328?s=46&t=7FxbGoQuKWHF-SGvBmEw6Q
Sözcü Gazetesi’den Veli Toprak, Türkiye Cumhuriyeti’nin PKK/YPG’ye yapacağı sınır ötesi operasyon öncesi Türkiye’nin elindeki argümanları zayıflatmak için skandal bir haber imza attı. Toprak, “Türk vatandaşlığına alındığı tespit edilen IŞİD mensubu 16 kişinin ülkedeki mal varlıkları donduruldu. Muhalefet “Sınırlarımız elek oldu” eleştirisini getirdi” iddiasında bulundu. Bakan Yardımcısı Erdil ise sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Karanlık mahfillerde üretilen medya manşetleri ile operasyonlar yürütmek, ayar çekerek Türkiye’nin aydınlık geleceğini karartmak artık geride kaldı. Bilesinizki bu gerçekle ilgisi olmayan yalan yanlış haberlerlerle sürdürdüğünüz çabalar beyhudedir.” diyerek Sözcü Gazetesi’ni yalanladı. https://twitter.com/serdilt/status/1598955002613051392?s=46&t=kEYtZDYZvbIf14iiFf-rzw
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun danışmanı olduğunu iddia ettiği Emin Şen'in, "Ebabil harekatı adı altında 8 bin sosyal medya hesabını yönettiğini" ileri sürdü. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "CHP milletvekili Özgür Özel'in ismini zikrettiği Emin Şen; devlet memuru olmayıp, bakan müşaviri görevi de bulunmamaktadır" denildi. Bakanlık, Şen'in Bakan Soylu'nun çok uzun yıllardır sosyal medya danışmanlığını yürüttüğü ve bunun kamuya açık bir bilgi olduğu belirtti. Başta Sözcü olmak üzere muhalif medya yapılan resmi açıklamalara rağmen Şen'in 10 yıl önce FETÖ'yle ve organizasyonlarıyla dalga geçen tweetlerini yayımlayıp FETÖ'cülükle itham etti. https://twitter.com/bugunguncel/status/1614177862105600002?s=46&t=mJU1uSiqNwPGKEsmaA6-FQ "TOPLUMA KARŞI REZİL OLUNCA BAŞKA BİR YALANA SARILDI" Şen, söz konusu haberler sonrası yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: Üç gün önce, açıklayacaklarımla ilgili hayati tehlikem var diyerek tüm Türkiye'yi açıklamasına kilitlemeye çalışan tam tabiriyle "trollük " yapan Özgür Özel topluma karşı rezil olunca başka bir yalana sarıldı. "BURADAN YÜRÜYELİM ÇİRKEFLİĞİDİR" Bütün açıklamasını bir sosyal medya danışmanına ve tamamen yalanlara dayandıran bu zat şimdi de 10 yıl önce, yine Haydarpaşa yangınında hükümete yönelik Oray Eğin'in iftirasına sosyal medyada ironi ile verilen ve Eğin'in tweetini silmek zorunda kaldığı cevabı alıp Anıtkabir manipülasyonu yapmak alçaklıktır, büyük balon elimizde patladı "troll gazetelerimizle "buradan yürüyelim çirkefliğidir. 10 yıl önce FETÖ'cü Emre Uslu'nun attığı tweetle "cemaate" hakaret ettiğimiz ve fetönün sosyal medyada yaptığı operasyonlara bu milletin evladı olarak sessiz kalmadığımız için iş adresimiz hedef gösterilen, yine bizi Selam Tevhid davasında sanık yapan fetönün yaptıklarını manşete taşımak o günlerde hükümetin gitmesi için fetöyü destekleyen Sözcü gazetesine yakışır… "AVUKATIM SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKTIR" Bu manşetlerin, asıl görevini yapmaktan aciz suyun başında olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde hazırlandığı da ayrı bir tartışma konusudur. Trolcülüğün nasıl olduğu, boş çıkan bir iftiranın dün ve bugün pkksever medya dahil tüm candaş medyaya taşınması ispatıdır. Anıtkabir bizimdir. Anıtkabir'i yapan Menderes'tir. Karşı çıkan ise rezilliklerini bu iftiraya sığdıran zihniyet sahipleridir. Sözcü gazetesi ve iftira sahipleri ile ilgili avukatım gerekli suç duyurusunda bulunacaktır.
Gültekin sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda CHP’li Özgür Özel’i ve Sözcü Gazetesi’ni kastederek, “Anıtkabir yakılmadı, yakılmayacak da! Ama"Dostlarımız" dediğiniz ve sahip çıktığınız teröristler tarafından Atatürk’ün heykelleri yakıldı. Yakanlara biz haddini bildirdik. Gerçi siz, Türk Bayrağı'nı, Parti Genel Merkezinizden kaldıracak kadar kimliğinizi kaybettiniz.” dedi. https://twitter.com/mburakgultekin/status/1614260424827879425?s=46&t=GA_trdZu6X49P-T7LF47Ag
6'lı masada kaos sürüyor. 11. toplantısının ardından yayınladıkları ortak bildiride cumhurbaşkanı adayını belirlemek için istişare kararı aldıklarını açıklayan muhalif, Sözcü gazetesi tarafından bile tiye alındı. 'EY ADAY! GELDİYSEN 6 KEZ MASAYA VUR' CHP'ye yakın Sözcü gazetesi bugünkü yayınında altılı masayı tiye alarak, "EYY aday! Geldiysen 6 kez masaya vur" ifadelerini kullandı.
Onbinlerce vatandaşımızı kaybettiğimiz Kahramanmaraş merkezli depremleri kirli siyasi emellerine alet etmeye çalışanlara her gün yeni isimler ekleniyor. Bunların son örneği CHP'li vekil Alpay Antmen, Cumhurbaşkanının, “İskendurun'un riskli bölge ilan edilmesine” karşı çıktığı yalanını ortaya attı. Sözcü gazetesi de yalanın üzerine balıklama atlayarak manşetine taşıdı.
CHP Milletvekili Av. Alpay Antmen, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, "Bu Cumhurbaşkanlığı kararını her vatandaşa ulaştırın! Depremde binlerce insanımızı kaybettiğimiz Hatay İskenderun'da afet riski altında alan ilan edilen bölge kararının tam bir yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kaldırıldığı kararname. Demek ki deprem kader değilmiş. Çünkü deprem cinayetleri de politiktir!" diyerek Cumhurbaşkanlığı kararnamesini paylaştı. Aşağıda görülen kararnameyi paylaşan Antmen, riskli alan kararının iptal edilmesinin bütün sorumluluğunu Cumhurbaşkanlığına yüklemişti. Fakat işin aslının çok farklı olduğu ortaya çıktı. 2013'TE 'RİSKLİ ALAN' KARARI ALINDI Hatay'daki 6 mahallenin riskli alan ilan edilmesine dair ilk karar bakanlık tarafından 2013 yılında alındı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İskenderun'da 6 mahalle için 23/8/2013 tarihli ve 5185 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2'nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 16/9/2013'te aldığı kararı uygulamaya koydu. KENTSEL DÖNÜŞÜM KARARINA İTİRAZ EDİLDİ Ancak riskli alanlardan birisi olan İskenderun-Meydan Mahallesi muhtarı Ramazan Güneş, Bakanlar Kurulu tarafından alınan ve belediye tarafından yürütülecek olan yıkım ve yeniden imar edilecek olan 6 mahalleye yönelik kentsel dönüşüm projesini 25 Kasım 2015 tarihinde yargıya taşıdı. Danıştay 14 daire başkanlığına yürütmeyi durdurmak için dava açtı. Bölgede bazı gruplar, 6 mahalleyi örgütleyerek kentsel dönüşüme direniş mücadelesi başlattı. KARAR MAHKEME TARAFINDAN İPTAL EDİLDİ Meydan Mahallesi Muhtarı Ramazan Güneş tarafından 6 mahalle adına açılan dava 5 yıl sürdü ve idare mahkemesi tarafından 04.10.2017 günü, Bakanlar Kurulu tarafından alınan yıkım ve Kentsel Dönüşüm Kararı'nı iptal etti. İdare Mahkeme tarafından iptal edilen yıkım kararının ardından Bakanlar Kurulu bu karara itiraz etti ve söz konusu 6 mahalleyi yeniden Riskli Alan ilan etti. 14 Aralık 2017'de Resmi Gazete'de yayımlanan bu kararın arıdndan 6 mahalle tekrar karara itiraz etti. Bakanlar Kurulu tarafından yıkım kararını iptal eden idari mahkemenin kararına yapılan itiraz ve 14 Aralık 2017'de Resmi Gazete'de yayımlanan mükerrer kararla birlikte yeni yargı süreci başladı. KENTSEL DÖNÜŞÜM KARARI DANIŞTAY TARAFINDAN KALDIRILDI Yargı süreçleri 2022 yılında tamamlandı ve Danıştay davaya son noktayı koyarak Bakanlar Kurulu Kararını iptal etti. Mahkeme kararları kesinleşince de Cumhurbaşkanlığı riskli alan kararını iptal etmek zorunda kaldı. MEYDAN MAHALLESİ MUHTARININ SÖZLERİ Meydan Mahallesi Muhtarı Ramazan Güneş 2022 yılında bir paylaşımda yargı sürecini şu şekilde anlatmıştı: "Mahallemiz 2013 yılında bakanlar kurulu kararı ile riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüme geçirilmişti. Meydan mahallesi muhtarlığı olarak 2015 yılında Danıştay 14 daire başkanlığına yürütmeyi durdurma ile ilgi dava açtım. Yaklaşık 5 yıl süren dava neticesinde, Danıştay lehimize karar vererek yürütmeyi durdurup kentsel dönüşümü iptal etmişti. Mahallemiz tekrar bakanlar kurulu kararı ile kentsel dönüşüme geçirilmişti. Meydan mahallesi muhtarı ve İskenderun Meydan Mahallesi Yardımlaşma Derneği Başkanı olarak mahallemizin durumunu izah ederek sıkıntıları arz ettiğim, belediye başkanımızın ve vekilimizin uzun uğraşları sonucunda bugün itibarı ile Resmi gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Meydan mahallemiz riskli alandan çıkarılmıştır." SÖZCÜ DE BU MANİPÜLASYONA ORTAK OLDU CHP Milletvekili Av. Alpay Antmen'in paylaştığı kararname ile Cumhurbaşkanının bu kararı tek başına verdiği yönündeki imanın aslı ortaya çıktı. Olayın gerçek yüzü ortaya çıkınca CHP'li Antmen'e tepki yağmaya başladı. Fakat Sözcü gazetesi, gerçekler ortada olmasına rağmen, bu kara propagandaya ortak oldu ve "Erdoğan'ın geçen yıl çıkardığı kararnameye göre, deprem bölgesi riskli değilmiş" manşetini attı.
Gazeteci Fuat Uğur, Diyarbakır annelerini hedef alan Sözcü Gazetesi’ne Altan Sancar üzerinden tepki gösterdi. Uğur, “Diyarbakır annelerini bir kere ağızlarına almayan ve acılarına ortak olmayanlar bu adamdan yola çıkarak ağızlarına sakız ederler. Çünkü bunu yapacakların ruhu soysuzdur ve kötülük elbisesi giymiştir.” dedi.
